Diyabet ve Prediyabet Hakkında Bilinmesi Gerekenler
Diyabet, günümüzün en önemli sağlık sorunlarındandır. Diyabet ve prediyabet sorununun ne kadar farkındayız. Diyabetin önlenmesinde, üzerimize düşen sorumlulukların farkında olmak önemlidir.
Dünya genelinde son rakamlarla 20-79 yaş arası 463 milyon diyabetli bulunuyor. 2045 yılına kadar bu rakamın 700 milyon olması öngörülüyor. Her 2 diyabetliden 1’inin diyabet olduğundan haberi yok. 65 yaş üzeri her 5 kişiden 1’inde diyabet bulunmakta. 1 milyondan fazla çocuk ve ergen tip 1 diyabet sorunu yaşamakta.
Diyabetin 2019 yılı itibariyle, sağlık harcamalarında en az 760 milyar dolarlık bir maliyeti var. Diyabet sorununda son rakamlarla birlikte, ayrıca 374 milyon kişinin de tip 2 diyabet geliştirme riski taşıdığı öngörülmektedir.
Peki, bu kadar ciddi rakamlarla önümüze konulan diyabet nasıl bir hastalıktır. Tip 2 diyabet olarak sınıflandırılan şekli, diyabetlilerin büyük çoğunluğunu oluşturur. Tip 2 diyabet hastalığında kişinin vücudu insülin hormonunu (İnsülin hormonu, glikozun vücudun hücrelerine girmesine yardımcı olan bir hormondur.) etkili bir şekilde kullanamaz. Tip 2 diyabet, her yaşta karşımıza çıkmakla birlikte, genellikle ileri yaşlarda, kilo sorununda, hareketsiz yaşamda, gebelikte diyabet hikâyesi mevcutsa ve ailede diyabet sorunu varsa daha fazla risk oluşturmaktadır.
Tip 2 diyabetin tedavisinde yaşam tarzı değişikliği önemlidir. Sağlıklı beslenme alışkanlığı, fiziksel aktivite düzeyinin arttırılması, kilo kontrolü ile birlikte ağızdan alınan ilaç tedavisi ve/veya dışarıdan insülin alma, bireysel takip tedavinin önemli basamaklarıdır.
Prediyabet ve Diyabet Nedir?
Diyabet olmayan bir kişinin kan glikoz düzeyi normalde 8 saatlik açlık sonrası açlık plazma glikoz değeriyle 100 mg/dl’nin altında olmalıdır. Diyabet riski taşıyan bir kişinin plazma glikoz düzeyi yüksek olduğu halde tam olarak diyabet tanı sınırlarına ulaşmamış olması, fakat hedef değerin üstüne (açlık plazma glikoz değeri: 100-125 mg/dl şeklinde) çıkması durumu prediyabet olarak tanımlanır.
Prediyabet tanısı konulmuş kişilerin, ilerleyen dönemlerinde diyabet olma riski daha fazladır. Bu nedenle bu kişilerin düzenli kontrol altında olması ve diyabetten korunmak için yaşam tarzı değişikliğine gitmeleri önemlidir.
Genel olarak diyabet, pankreas organının ürettiği insülin hormonunun yeterli üretiminin olmaması ya da vücudun üretilen insülini yeterince kullanamaması durumunda görülen kronik bir hastalıktır. Bu durum beraberinde getirdiği sağlık sorunlarıyla yaşam kalitesini olumsuz etkiler.
Peki, insülin hormonunun insan vücudundaki görevi nedir? Bizler vücudumuzdaki hücrelerin enerji karşılaması için besleniriz. Besinlerle aldığımız karbonhidrat içeren besinler daha hızlı olmak üzere, tüm besin öğeleri emilim ve sindirim sonrası glikoza (şekere) dönüşür. İnsülin hormonu glikozun hücrelere girmesini sağlar. Vücut yeterli insülin hormonu üretemiyor ya da insülinin etkili kullanımı gerçekleşmiyorsa, kanda glikoz seviyesi olması gerekenin üzerine yükselir (hiperglisemi) ve hücreler yeterli enerjiyi karşılayamaz. İşte bu durum diyabet olarak tanımlanır.
Kimlerin Prediyabet ve Tip 2 Diyabet Riski Fazladır?
Aşağıdaki risk faktörlerinden bir ya da bir kaçına sahip olduğunuzu düşünüyorsanız, prediyabet ya da tip 2 diyabet açısından sizde risk altında olabilirsiniz.
- Olması gereken kilonuzdan daha fazla kilonuz varsa ya da bel çevreniz olması gerekenden kalın ise ( kadınlarda ≥80 cm, erkeklerde ≥ 94 cm)
- 45 yaşın üstündeyseniz
- Yakın ya da uzak akrabalarınızda tip 2 diyabet sorunu varsa
- Haftada en az 150 dakikadan az, günde ise en az 30 dakikadan az hareket ediyorsanız
- Yüksek tansiyon sorununuz varsa
- Hamilelik döneminde yüksek şeker sorunu yaşadıysanız
- Her gün en az 3 porsiyon sebze ve meyve tüketmiyorsanız
- Sağlık kontrollerinizde daha önce yüksek şeker sorunu tespit edildiyse
Kaynak: idf.org/ Erişim tarihi: 28.02.2020
Fotoğraf Unsplash aracılığıyla
Sorumluluk Reddi Beyanı: Bu sitede sunulan içerikler ve materyaller sadece bilgilendirme amaçlıdır. Paylaşımlar tıbbi hizmet, tıbbi talimat veya tıbbi öneri olarak anlaşılmamalıdır. Bu sitede yer alan bilgilerin hiçbiri, sağlık uzmanları ile yapılan görüşmelerin yerini almayı amaçlamamaktadır. Bu nedenle; sağlıkla ilgili her türlü gereksinimiz için mutlaka hekim, hemşire, diyetisyen, eczacı ya da ilgili diğer sağlık uzmanlarına danışmanız ve tavsiyelerine uymanız önemlidir.