İnsülin Direnci Sorunu
İnsülin direnci sorunu, belki çoğunuzun duyduğu bir kavramdır. Tüm dünyada gün geçtikçe şişmanlık (obezite) ve diyabet sorunu artış gösterir. İnsülin direnci sorunu da, metabolik bir sorun olarak birçok hastalığı beraberinde getirir.
“Fazla yemek yemiyorum, ama yine de kilo veremiyorum.”, “Ne yesem yarıyor, sürekli kilo alıyorum.” ve “Devamlı yemek yeme gereksinimi hissediyorum.” gibi yakınmalarınız oluyorsa, insülin direnci sorunu yaşama ihtimaliniz olabilir.
İnsülin Hormonu Nedir?
İnsülin hormonu bizim için hayati önem taşıyan ve diyabet hastalığında temel rol oynayan bir hormondur. Diyabet hastalığında, insülin hormonunun etkinliği ya da eksikliğiyle ilgili sorun gelişir.
Pankreas bezinden salgılanan insülin hormonu; kandaki glikozun (şekerin) kas, yağ ve karaciğer gibi dokulara alınmasını, depolanmasını ve kullanılmasını sağlayarak, kanda şeker seviyesini düzenler. İnsülin sayesinde, dokulara giren şeker enerji kaynağı olarak kullanılır. Böylece kanda şeker düzeyi dengede kalır. İnsülin hormonu ayrıca, vücutta yağ ve protein mekanizmaları üzerinde de etkili olan bir hormondur. İnsülin hormonu vücutta bu düzenlemeleri yaparken “insülin reseptörü” denilen bir yapıya bağlanarak aktif (etkili) hale gelir.
İnsülin reseptörleri, eğer çeşitli nedenlerle insülin hormonunun bağlanmasına izin vermez ise kanda yeterli oranda olmasına rağmen görevini yerine getiremez. Bu durumda, insülin direnci sorunu karşımıza çıkar.
İnsülin Direnci Sorunu Nedir?
Vücudun periferik dokularında insülin duyarlılığının azalması nedeniyle, insülin hormonu görevini yerine getiremez. Böylece kandaki glikozun dokulara alınıp enerji olarak kullanımı ve glikojene dönüşümü yetersiz olur. Bu durum insülin direnci olarak tanımlanır. İnsülin direnci sorununda; vücudun yağ, karaciğer, iskelet ve kalp kası hücreleri insüline yeterince yanıt veremez ve kanda yüksek insülin miktarına rağmen etkili kullanılamaz.
İnsülin direnci sorununda pankreas bezinin beta hücreleri daha fazla insülin hormonu salgılar. Aşırı salgılanan insülin hormonu; açlık hissine, daha çok yeme ve atıştırma eğilimine neden olarak bir kısır döngü oluşturur. Peki bu durum ne gibi sorunlara yol açar. Pankreasın insülin rezervleri azalır ve kanda dolaşan insülin miktarı artar. Sonuç olarak, insülin direnci arttıkça kandaki şekeri dengelemek için insülin salınımı da artar. İnsülin direncinde kanda dolaşımda insülin artışına rağmen, hormonunun glikoz, yağ ve protein metabolizmasındaki biyolojik etkisi azalır.
İnsülin direnci sorunu yaşanmasının başlıca nedenleri arasında; karın çevresinden yağlanmayla birlikte kilo sorunu, hareketsiz yaşam tarzı, stres, sigara kullanımı, sağlıksız beslenme alışkanlığı yer alır. Ayrıca; ailesinde insülin direnci sorunu ya da tip 2 diyabet hastalığı bulunan kişiler de, genetik faktörler nedeniyle bu soruna daha yatkın olur.
İnsülin Direnci Sorununun Belirtileri
İnsülin direnci sorununun habercisi olabilecek başlıca belirtiler şöyledir:
- Bel çevresinin genişlemesi (ideal bel çevresi ölçüsü kadınlarda 80 cm altı, erkeklerde ise 94 cm altı olmalı)
- Kilo artışı ve kilo verememe şikâyetleri
- Sık tatlı yeme isteği, sürekli açlık ve midede kazınma hissi
- Ağır yemek sonrası (unlu, şekerli, yağlı vb.) ağırlık basması hissi, uyku hali, konsantrasyon güçlüğü, baş ağrısı şikâyetleri
- Yemeklerden sonra terleme, ellerde titreme ve baygınlık hissi
- Yorgunluk ve halsizlik hissi
- Kadınlarda adet düzensizlikleri
- Koltuk altı ve boyun bölgesinde esmerleşme ve kararma
Bu şikâyetleri olan bireylerin mutlaka ilgili hekime başvurması ve tıbbi değerlendirmeden geçmesi önemlidir.
İnsülin Direnci Sağlığımızı Nasıl Etkiler?
İnsülin direnci sorunu beraberinde sağlığın bozulmasına neden olur. Bu nedenle teşhis edildiğinde, yaşam tarzı değişikliğiyle sorunun önüne geçilmesi önemlidir.
Kilo aldıkça özellikle karın çevresinde artan yağ oranı insülinin duyarlılığını azaltır. Böylece pankreastan daha fazla insülin salgılanır ama insülinin etkinliği azalır. Bu durum da, tip 2 diyabet gelişmesine neden olur. İnsülin direnci ayrıca, kan yağları değerlerinin bozulmasına, karaciğer yağlanmasına, yüksek tansiyona, kalp-damar sağlığının bozulmasına ve genç kadınlarda polikistik over sendromuna neden olur.
İnsülin direnci, aynı zamanda metabolik sendrom sorununa da neden olmaktadır. Metabolik sendrom; insülin direnciyle birlikte, şişmanlık, yüksek tansiyon, kan yağları değerlerinin bozulması ve damarlarda tıkanıklık gibi ciddi sağlık sorunlarının birlikte görünmesi durumudur.
İnsülin Direnci Sorununda Tıbbi Yaklaşım Nasıl Olur?
İnsülin direnci sorununun öncelikle tıbbi değerlendirmeyle tespit edilmesi önemlidir. Kanda bakılan testle insülin direnç seviyesi ölçülür.
İnsülin direnci sorununun tedavisi; bireyin yaşı, cinsiyeti, başka hastalıklarının olup olmadığı, beslenme alışkanlığı, fiziksel aktivite düzeyi ve yaşam şekline göre bireye özgü planlanır.
Sağlıklı yaşam alışkanlıkları kazanmak ve sürdürmek insülin direnci, şişmanlık ve tip 2 diyabet gibi sağlık sorunlarının önlenmesi amacıyla önemlidir. İnsülin direnci sorununa yaklaşımda medikal tedavinin yanında, mutlaka sağlıklı yaşam davranışlarının kazandırılması hedefler arasındadır.
Sağlıklı yaşam davranışı değişikliğinde önemli olan basamaklar ise şöyledir:
- Bireye özgü, sürdürülebilir ve uygulanabilir sağlıklı, yeterli ve dengeli bir beslenme planı sürdürülmesi
- Hazır gıda tüketiminden ve atıştırma alışkanlığından kaçınılması
- Öğünlerle alınan besinlerin yavaş ve daha fazla çiğnenerek tüketilmesi
- Bireye özgü düzenli bir egzersiz programıyla aktif bir yaşam sürdürülmesi
- Kilo verme hedefinde vücut ağırlığının 6 ayda ortalama %5-10’unun azaltılması ve ideal kilo kontrolünün sağlanması
- Bel kalınlığı ölçülerinin kadınlarda 80 cm altı, erkeklerde ise 94 cm altında tutulması
- Sigara gibi zararlı maddelerden uzak durulması
- Etkili stres yönetiminin sağlanması
- Kaliteli bir uyku düzeninin olması
Fotoğraf Canva aracılığıyla
Sorumluluk Reddi Beyanı: Bu sitede sunulan içerikler ve materyaller sadece bilgilendirme amaçlıdır. Paylaşımlar tıbbi hizmet, tıbbi talimat veya tıbbi öneri olarak anlaşılmamalıdır. Bu sitede yer alan bilgilerin hiçbiri, sağlık uzmanları ile yapılan görüşmelerin yerini almayı amaçlamamaktadır. Bu nedenle; sağlıkla ilgili her türlü gereksinimiz için mutlaka hekim, hemşire, diyetisyen, eczacı ya da ilgili diğer sağlık uzmanlarına danışmanız ve tavsiyelerine uymanız önemlidir.
Kaynaklar
- American Heart Association. What is metabolic syndrome? 2015.
- İslamoğlu Y., Koplay M., Sunay S., Açıkel M. Obezite ve metabolik sendrom. Tıp Araştırmaları Dergisi. 2008; 6 (3) :168 -174.
- Işıldak M, Güven GS, Gürlek A. Metabolik sendrom ve insülin direnci. Hacettepe Tıp Dergisi. 2004; 35:96-99.