Ayurveda Yaşam Bilimini Tanıyalım - Bütünsel Sağlık ve Wellbeing

Ayurveda kökeni Vedik kültürüne dayanan kadim geçmişiyle, 5000 yıldan uzun süredir yaşatılan en eski şifa bilimi olarak kabul edilir. Sanskritçe dilinde “yaşam bilimi” anlamına gelen Ayurveda, binlerce yıllık geçmişiyle sözlü bir gelenekle bugünlere aktarılmıştır.

Dünyanın en eski tıp sistemlerinden biri olarak kabul edilen ve Hindistan’da ortaya çıkan Ayurveda sistemi; fiziksel, zihinsel ve ruhsal boyutlarıyla sağlığımıza doğal yöntemleri kullanarak bütünsel yaklaşım gösterir. Ayurveda’ya göre bütünsel sağlığımızı ve iyilik halimizi korumamamız için denge ve uyum esastır. Bu denge bozulduğunda sağılığımızın bozulma olasılığı da yükselir. Ayurveda fiziksel, zihinsel ve ruhsal bedenlerimizle birlikte, içinde bulunduğumuz çevremizle olan dengemizi korumamız için doğal ve bütünsel yaklaşımla yaşam tarzı müdahalelerine odaklanır.

Ayurveda Bir Yaşam Biçimidir

Ayurveda, Sanskritçe ve Vedalar konusunda büyük bir bilgin olarak görülen Dr. Acharya Balkrishna Upanişadlar ve zengin Hint kültür felsefesi konusunda da uzmanlığıyla bilinen bir isimdir. Yoga ve Ayurveda gibi kadim bilimlerin faydalarını daha geniş bir kitleye taşımayı misyon edinmiş bir vakfın kurucularından olan Balkrishna’nın biyografisi ve yaşam felsefesi oldukça anlamlıdır. Dr. Acharya Balkrishna öğretileriyle, Ayurveda’nın bir yaşam biçimi ve yaşam felsefesi olduğunu anlatan isimlerden biridir.

Dr Acharya Balkrishna’nın yaşam görüşlerine dair şu ilkeler Ayurveda temelli yaşam felsefesini de çok güzel özetler niteliktedir.

Balkrishna’nın yaşam görüşlerine göre:

Karma felsefesine göre “Ne ekersen onu biçersin” anlayışıyla her eylemin kendi sonucu olsa da asıl önemli olan sonuç beklentisinden ziyade eylemin ardındaki niyettir.
Her insan kendi yolunu seçmeli ve hedefleri doğrultusunda azimle çalışmalıdır.
İnsanlar ilişkilerine değer vermeli ve ilişkilerini sağlıklı sürdürmek için açık iletişimle duyarlı hareket etmelidir.
Cehalet ve şefkat eksikliği insanın acılarının temel kaynağı, sevgi ve barış ise gerçek mutluluğun temelleridir.
İnsan sevgi ve barışın doğuştan gelen doğasının farkında olarak, buna uygun hareket ederse iyiliğe ve mutluluğa ulaşır.
Her insan gerçeğin kendine özgü bir versiyonuna sahip olduğunu anlamalıdır.
İstemek yerine vermenin önemiyle insan karşılıklı özveriyle bir arada yaşamayı bilmelidir.
Bir fikre kapılmadan ve varsaymadan önce başkalarının bakış açılarının dinlenmesi önemlidir.
Kendi gerçeğinin farkında olarak, sade ve gerçekçi bir yaşam felsefenin diğer bir yönüdür.
Manevi duygular ve meditasyon uygulamaları, zihni üzerindeki etkisiyle birlikte düşünceleri kontrol etmesi nedeniyle oldukça önemlidir.
Bütünsel yaklaşımla ruhsal bilgeliğin deneyimler eşliğinde harmanlanması, daha dengeli, şefkatli ve amaca yönelik bir yaşamı teşvik eder.

2023 yılında Ayurveda, Yoga, Eğitim, Sağlık ve Çevre Koruma alanlarında değerli katkılarından dolayı Felsefe Doktoru (Honoris Causa) Derecesi ile onurlandırılan ve birçok farklı ödüle layık görülmüş olan bir isim Balkrishna. Kendisi günümüzün önemli düşünürlerinden biri olarak, görüşleriyle ve yaşamdaki duruşuyla Ayurveda felsefesini ve Ayurveda temelli yaşam biçimi yansıtan bir bilgindir.

Yaşamda Denge ve Uyumun Anahtarı: Ayurveda

Ayurveda yaşamda denge ve uyumun anahtarını bize sunar. Ayurveda’ya göre sağlık; fiziksel, zihinsel ve ruhsal olarak doğanın yasalarıyla dinamik denge ve uyumla mümkündür. Öğretileriyle Ayurveda bilimi doğru düşünmeye, sağlıklı ve temiz beslenmeye, yaşam tarzımıza özen göstermeye ve doğal yöntemlerden faydalanarak bütünsel sağlığımızı korumaya bizi teşvik eder. Bununla birlikte bireysel yapımıza göre beden, zihin ve bilinç dengemizi korumak için yaşam tarzımızı nasıl yapılandırmamız gerektiğini içselleştirmemizi sağlar.

Ayurveda’ya göre hayatımıza giren birçok hastalığın sebebi; fiziksel, zihinsel, duygusal ya da ruhsal anlamda dengeyi kaybetmemizdir. Ayurveda bilimi öğretileriyle yaşamın tüm boyutlarında dengeyi yakalayarak sağlığımızı iyileştirmemize yardımcı olur. Ayurveda felsefesine göre; öz benliğimizle uyumu yakalamamız önemlidir. Beraberinde enerjimizi çevremizle uyumlu hale getirmemiz gerekir. Hücresel düzeyde sağlığımızı iyileştirmeye odaklanarak, refah duygumuzu geliştirmemiz bir diğer önemli ilkedir. Ayurveda’ya göre bedenimizle birlikte, zihnimizi ve ruhumuzu da doyurmamız ve geliştirmemiz gerekir.

Doğanın ve insanın yaratılışıyla birlikte, birbirleriyle olan ilişkilerine dair felsefi yaklaşımıyla dikkat çeker Ayurveda bilimi. İnsanın kendi doğasıyla uyumunun yeniden sağlanarak, sağlığın iyileştirilmesine yönelik bütüncül bir yaklaşım tarzı sunar bizlere. Meditasyon, nefes egzersizleri, yoga, beslenme, detoks, aromaterapi yağlarıyla masaj, günlük yaşam tarzı uygulamaları, bitkilerin ve baharatların kullanımıyla sağlığımızı, mutluluğumuzu ve refahımızı destekler.

Ayurveda doğal araçlarıyla, bütünsel yaklaşımıyla ve yaşam tarzı bilgeliğine dayalı öğretileriyle bedenimizi, zihnimizi ve ruhumuzu dengeleyerek doğayla da uyumumuzu destekler.